Uzak Durulması Gereken Gıda Katkı Maddeleri
Gıda endüstrisinde gıdalara satışa sunulmadan önce daha albenili görünmesi ve dayanıklılığının sağlanması için, koruyucu ve katkı maddeleri katılır. Bu maddelerin katılmasındaki bir başka amaç da gıdaların işlenmesi, paketlenmesi ve depolanmasının daha kolay yapılabilmesini sağlamaktır.
Katkı maddelerin bazıları doğaldır ve tüketimleri sorun yaratmaz. Fakat yapay katkı maddelerinin ve koruyucuların bilinçsizce, denetimsizce kullanılması insan sağlığı üzerinde bir takım problemler oluşturur.
Bu yazının amacı yaygın kullanım alanı bulan bazı gıda katkı maddelerinin ve bu maddelerin insan sağlığına olası etkilerine kısaca bir göz atmaktır.
Yapay Tatlandırıcılar
Bazı gıdalar üzerinde şekersiz ya da diyet yazısını görürsünüz. Bu maddeler yiyeceklere lezzet katmak ve beyne şeker tüketiyormuş hissi vererek, tüketiciyi mutlu etmek için ilave edilir. Amaç gıdaya şeker katılmamış olduğunu maskeleyebilmektir. Böylece tüketici damak zevkinden vazgeçmez fakat vücuduna şeker de almamış olur.
Pek çok insan kilo almamak adına ya da diyabet hastalığı gibi özel bir durumu varsa yapay tatlandırıcılı katılan ürünleri tüketmeyi tercih ediyor.
Yapay tatlandırıcılar arasında en sık rastlananı aspartamdır. Aspartam uzun süre doğal amino asit ikilisi olarak düşünüldü ve pek de bir endişe duyulmadan tüketildi. Fakat son yapılan araştırmaların aspartam hakkında bize gösterdikleri şunlar:
- Aspartam bilişsel problemlere yol açabiliyor.
- Aspartam, vücutta yakın dönem hafızayı olumsuz etkileyen bir nörotoksin olarak görev yapıyor.
- Aspartam parkinson, diyabet, Alzheimer, kronik yorgunluk ve bazı duygusal rahatsızlıklara neden oluyor.
- Aspartamın kanserojen etkileri olduğu saptandı.
Adı Aspartam olmasa da yapay tatlandırıcılar kalorisiz olarak adlandırılıyor ve sağlıklı ürünlermiş gibi bir imaj yaratılıyor. Oysa yapay tatlandırıcılar migren, baş ağrısı, kilo artışı, kalp damar hastalıkları vb. ciddi semptolara neden olabilir.
Hiçbir zaman yapay tatlandırıcılara çok fazla güvenip, bolca tüketilmesini önermiyoruz.
Yüksek Früktoz İçeren Mısır Şurubu
Yüksek früktoz içeren mısır şurubu aynı zamanda HFCS olarak da bilinen bu ürün oldukça fazla işlem görmüş bir yapay tatlandırıcıdır. Yüksek früktoz içeren mısır şurubu gıdalarda yaygın olarak kullanılır. Gazlı içeceklerde ya da meyve sularında rahatlıkla kullanılan bir tatlandırıcıdır. Sorumlu olduğu problemler ise şunlardır:
- Obeziteyi desteklemek,
- LDL ( Kötü Kolesterolü) yükseltmek,
- Diyabeti desteklemek,
- Doku hasarlanmasına yol açmaktır.
Mono Sodyum Glutamat
Mono sodyum glutamat gıda etiketlerinde MSG kısaltması ile görülür. Çok yaygın olarak kullanılır. Lezzet arttırıcı bir ajandır. Hazır çorbalar, salata sosları, dondurulmuş mezeler, cipsler ve pek çok restoran ürünü için oldukça fazla miktarda tercih edilen bir katkıdır.
Yapılan araştırmalar MSG’nin vücut hücrelerine hasar verdiğini ve kısa sürede hücre ölümüne yol açtığını gösteriyor. MSG ‘nin sebep olduğu başlıca problemler şunlardır:
- MSG nörolojik beyin yollarına hasar verir.
- MSG’nin insanların kilo almasına sebep olan doyma faktörünü serbest bıraktığı düşünülüyor.
- Düzenli olarak MSG tüketen insanlarda rastlanan bazı semptomlar ise şunlardır:
- Bulantı
- Ciltte kızarıklık,
- Baş ağrısı,
- Kalp çarpıntısı görülmektedir.
Trans Yağ
Paketlenerek satışa sunulan gıdalara, trans yağlar gıdaların raf ömrünü uzatabilmek için katılır. Fakat trans yağlar insan vücudunun sindirim sitemine girdiğinde LDL kolesterolü yükseltir, HDL kolesterolü ise hasara uğratarak, miktarını düşmesine sebep olur. Bu iki faktörün meydana gelmesi vücutta kalp üzerinde olumsuz rahatsızlıklara neden olmasının yanı sıra felç riskini de arttırır.
Diyette çok fazla trans yağ tüketmek, diyabet ve diğer sağlık sorunlarını tetikler. Çok fazla trans yağ tüketimi aynı zamanda vücutta iltihap oluşmasının da başlıca sebepleri arasında bulunmuştur.
Gıda Boyaları
Meyve suları, gazlı içecekler, şekerler ve salata sosları gıda boyaları ile renklendirilerek cazip bir görüntüye kavuşturulabilir. Fakat ne yazık ki bu maddeler üzerinde yapılan çalışmalar, gıda boyalarının çocuklarda davranış sorunlarını arttırıcı etkide bulunduğunu göstermektedir.
Yapılan laboratuvar çalışmaları blue 1 ve blue 2 gıda boyalarının kromozomlarda hasar yarattığını gösteriyor. Red 3 ya da daha yeni ismi ile Red 40’ın tirod kanseri ve yoğun kromozomal hasarlara neden olabildiği yapılan son çalışmalarla saptanmıştır.
Son olarak oldukça sık kullanılan Yellow 6, tartrazin’in ise böbrek ve böbrek üstü bezi tümörlerine neden olabileceğinden şüphelenilmektedir.
Sodyum Sülfat
Gıda endüstrisinde koruyucu olarak kullanılan bir başka madde sodyum sülfittir. Sülfitler gıdanın tazeliğinin korunmasına yardımcı olur ve kırmızı renklerinin korunması için etlere eklenen bir katkı maddesidir.
Özellikle astım hastalarında sülfit duyarlılığı önemli bir sorundur. Sülfata duyarlı kişiler sülfat tükettiğinde görülen yan etkiler şunlardır:
- Baş ağrısı,
- Solunum komplikasyonları,
- Ciltte döküntülerdir
Gerçek anlamda ağır olaylarda sülfitler hava alma yollarını tümüyle kapatarak, kalp durmasına yol açabilir.
Özellikle astımı olan ya da sülfat duyarlılığı olan kişilerin bu konuda dikkatli olması tavsiye edilir.
Sodyum Nitrat /Nitrit
Sodyum nitrat sosis, salam, pastırma, jambon, tütsülenmiş balık, sığır eti jambon gibi şarküteri ürünlerine katılır. Kullanılmasındaki ana amaç, etlerin lezzetli, parlak renkli olmasını ve daha uzun süre dayanmasını sağlamaktır.
Oysaki araştırmaların sonuçları, bu maddenin sindirim sistemine girdikten sonra vücutta kanserojen etki yarattığını göstermektedir.
Ayrıca bilimsel çalışmalar sodyum nitratın kan damarlarına hasar verdiği ve arterlerin daralarak sertleşmesini desteklediğini gösteriyor.
Bu olumsuz etkiler oldukça iyi bilinmesine rağmen, sodyum nitrat halen etlere parlak renk verdiği ve ürünlerin satışını sağladığı için yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu madde, eski etin göz alıcı bir renkte ve taptaze görünmesini sağlar.
BHA /BHT
BHA ya da BHT’nin gıdalara eklenmesi, gıdanın içeriğindeki yağların oksitlemesini önler. Bu da gıda maddesinin renginin ve lezzetin muhafaza edilmesini sağlar. Ürün taze ve yumuşak kalır
Hem BHA hem de BHT, vücutta kanserojen bileşikler oluşturur. Sürekli BHA ya da BHT tüketimi halinde beyinde olumsuz nörolojik değişimler oluştuğundan şüphelenilmektedir.
Sodyum Benzoat
Sodyum benzoat asitli gıdalarda, meyve sularında, gazlı içeceklerde, turşularda mikroorganizmaların gelişimini engellemek amacıyla kullanılır. Burada önemli bir nokta sodyum benzoatın, askorbik asit yani C vitamini içeren yiyeceklerde kullanıldığı takdirde, kanserojen bir madde olan benzene dönüşmesidir. Bu az miktarda bir oluşumdur. Fakat yine de göz önünde bulundurulmasında yarar vardır.
İlaveten sodyum benzoat, vücuttaki oksijeni tüketerek bağışıklık sisteminin de zayıflamasına neden olabilir. Gıda katkı maddelerinden en çok kullanılanlar ve mümkün olduğunca uzak kalınmasında yarar olanlar bunlardır.
Yorumlar kapalı.