Güneş Kremleri Kansere Mi Yol Açıyor?
Son zamanlarda güneş kremlerinin cildimiz tarafından emilip kana karıştığı dolayısıyla da kansere yol açtığı ile ilgili bazı haberler ortaya çıktı. Peki gerçekler nedir? Güneş kremleri gerçekten kanımıza mı karışıyor?
Güneş ışığı ve özellikle UV ışınları cilt üzerinde ciddi hasarlara yol açar. UV içindeki hem UVB hemde UVA farklı şekilde cildimizi etkiler ve aynı zamanda hasara yol açar. Bu etkiler hücrelerde yıkıma yol açar ve bunun sonucunda cilt kanseri meydana gelebilir. Ömür boyu aldığımız toplam dozun yaklaşık yarısı ilk 20 yaşımızda alınır ve ilk 10 yaşta alınan hasarlarda cilt kanserlerini tetikler. 35 yaşından önce bir kere bile ileri derece güneş yanığı olduysanız cilt kanserine yakalanma olasılığınız iki katı artar. Ve 30 yaşından önce bir kere bile solaryuma girdiyseniz cilt kanserine yakalanma olasılığınız %75 artar. Peki ne yapmalıyız? Hiç güneşe çıkmamalı mıyız?
Güneşe çıkmadan D vitamini almak oldukça zordur. Besinlerden alınan D vitamini oldukça azdır. En etkili D vitaminini güneşten alırız. Bu yüzdende güneşe çıkmamız gerekmektedir. Bunun için en ideal saatin güneşin en etkili olduğu saatler olan sabah 11 ve öğlen 3 aralığı olduğu söyleniyor. Ama en fazla 15 dakika durmalıyız. Böylece 15 dakikada yeterli D vitaminini vücudumuz almış oluyor. Ve en önemli nokta güneşe çıkmadan önce mutlaka güneş kremi sürmektir.
Güneş kremleri kimyasal olanlar ve mineral olanlar olarak ayrılıyor. Peki bunların arasındaki fark nedir? Kimyasal olanlar daha mı zararlıdır?
- Fiziksel koruma (mineralli):
Bunlar titanyum diyoksit ve çinko oksit içeren güneş kremleridir. Deri üzerine sürüldüğünde emilmezler ve ışığı yansıtırlar. Beyaz veya pembe olarak görülür ama insanlar böyle dolaşmak istemediği için mineralli korumaları pek tercih etmezler.
- Kimyasal koruma:
Bunlarda UV ışınlarını kendi üzerinde toplayarak zararsız bir enerjiye dönüştürürler. İşe yarayabilmeleri için derinin en üst kısmına yerleşmeleri gerekir. Bunun içinde güneşe çıkmadan yarım saat önce sürmek en etkili olan yöntemdir. Ve bu kremlerin eğer yaz aylarında ve dışarıya çıkılması gerekiyorsa 2 saatte bir tazelenmesi gerekmektedir. Kış aylarındaysak ve hatta evden hiç çıkmayacaksak bile sabahları güneş kremini kullanmalıyız. Çünkü penceremizden hava bulutlu olsa bile UV ışınları girmektedir. O yüzden nasılsa evdeyim ve hava kapalı diye düşünüp güneş kremimi sürmemek bir hata olur.
Son günlerde “ev yapımı doğal güneş kremleri” diye birçok ürün satılıyor, ya da evde yapımının tarifleri veriliyor. Ama maalesef ki böyle bir şey mümkün değildir. .Güneş kremleri hazırlanması çok zorlu olan kremlerdir ve özel ortamlar dışında hazırlanması neredeyse imkansızdır. Bunların deneyip güneşe çıkmaya kalktığınızda çok kötü sonuçlarla karşılaşabilirsiniz. Güneş koruma özelliği olmayacağı gibi cildinize alerjik etkilerde yapabilir. Özellikle çocuklarda kullanılması oldukça sakıncalıdır. O yüzden uzamanlar ev yapımı diye satılmaya çalışılan ürünleri asla tavsiye etmiyor.
Dolasıyla fiziksel veya kimyasal olması farketmez ama mutlaka güneş kremi kullanmalıyız. Güneş kremlerinin faktörleri konusuna gelecek olursak, uzmanlar yazın 50 faktörlük güneş kremleri kullanmamızı önerirler. Ama 15 faktör bile kullansanız cildiniz güneşten korunacaktır. Yani aslında ikisi arasında çok bir fark yoktur.
Güneş kremi ayrıca cildin yaşlanmasını engeller. Çünkü güneş ışınları cildimizi en fazla yaşlandıran etkilere sahiptir. Bir araştırmada 50 kadar insan dört yıl boyunca hergün 12 faktörlük güneş kremi kullanmıştır. Dört yılın sonunda sonuçlara bakıldığında kullanıcıların cildinin hiç yaşlanmadığı hatta bazılarının gençleştiği görülmüştür. Bu yüzden güneş kremleri en iyi anti-aging kremidir.
Ve sonuç olarak uzmanlar güneş kremlerinin zararlı etkilerini hiçbir şekilde kanıtlayamamıştır ama kullanılmaması sonucunda ortaya çıkan kötü sonuçlar her gün artmaktadır.
Yorumlar kapalı.