Sosyal Medya Dismorfofobi Sebebi mi?
Sık sık sosyal medyayı takip eden insanlar, sosyal medyayı nadir kullanan insanlara göre 3 kat daha fazla endişe ve depresyon yaşarlar. Mükemmel görünen insanlarla ve yaşamlarla yüzleşmek, kendi görünüşümüze ve yaşamımıza karşı ilişkin şikayetleri doğrur. Çünkü onlardan kendimizi ve yaşamımızı eksik, yetersiz ve mutsuz hissetmemizi sağlar. Yaptığımız haksız karşılaştırmanın sonuçları sadece bununla sonuçlanmıyor;
Sosyal Medyanın Etkisiyle Kendimizi Ötekileştiriyoruz
İnsan sosyal ve sosyal bir varlıktır. Toplumsallığın bir sonucu olarak, insan kendini başkalarıyla karşılaştırmak ve gelişimini veya noktasını belirlemek için içsel bir dürtü vardır. Bu karşılaştırmanın sonucu olarak, diğerlerinden daha iyi bir noktada olduğumuza karar verdiğimizde, kendimizi iyi hissederiz ve daha kötü bir noktada olduğumuza karar verdiğimizde kendimizi kötü hissederiz. Bununla birlikte, sosyal medya kullanımındaki hızlı ve bilinçdışı artış, kendimizi sürekli olarak başkalarıyla karşılaştırmamıza neden olmaktadır.
Kendini Beğenmeme Duygusu Bağımlılık Yapabilir
Sosyal medya hesaplarına göz atmak, insanların saçlarına, derilerine, yüzlerine, vücutlarına ve vücutlarına karşı memnuniyetsizlik yaşamalarına neden olabilir. Değişiklik yapma arzusu, sıradan bir arzudan dismorfofobiye, beden algısı bozukluğuna kadar değişebilir. Sürekli olarak varolmayan, varolduğunu veya fazla büyüdüklerini düşündükleri bedensel bir kusur ile sürekli ilgileniyorlar. Sık sık aşırı egzersiz ve katı diyetler yaparlar ve kusurlu kozmetikler ve giysiler için çok para harcayabilirler. Defalarca estetik operasyon geçiriyor ancak istedikleri görünüşe asla erişemiyor ve “kusurlarını” asla düzeltemiyorlar. İlerleyen aşamalarda ya vücudun tekrarlı estetik operasyonları kaldıramayacak hale gelmesi ya da kişilerin bedensel kusurlarını düzeltebileceklerine dair umutlarının tükenip intihar etmeleri sonucu ölümle sonuçlanabiliyor.
İntihar Düşüncesi Yaygınlaştı
Beden dismorfik bozukluğu olan her dört kişiden biri intihar olduğunu düşünüyor, her sekiz kişiden biri deniyor. Sürekli olarak sevmedikleri bu hastaların vücut kısımlarını, aynalarla veya kendi kendine çekim teknikleriyle kontrol etme, diğer insanlarla kıyaslama eğilimindedirler.
Genellikle başkalarının görüşlerini alma ve kusurlarının nasıl göründüğünü sorgulama eğilimindedirler. Çok sevmedikleri vücut kısımlarını kontrol eder, zihinlerini çok sık değiştirir ve bu yüzden kıyafetlerini, saç stillerini ve makyajlarını değiştirir. Diyet, aşırı egzersiz, sık tartım, ten rengiyle oynama (solaryum, güneşlenme, lazer ve benzeri uygulamalar, kimyasal cilt soyma yöntemleri), cilt toplama eylemleri gibi çok yaygındır. Benzer şekilde, kıl, epilasyon, tırnak veya manikür yeme, kusur kaplayan kozmetikler ve kıyafetler üzerinde aşırı harcama davranış bozuklukları arasında sayılabilir.
Sosyal medya kullanımı da kadınlar için bir risk faktörüdür. Özellikle kadınlar, bugünün ideal güzellik dünyasında yaşamanın bir sonucu olarak nasıl göründükleri hakkında çok daha fazla eleştiri alabilir ve kendilerini etraflarındaki diğer kadınlarla sürekli olarak karşılaştırabilirler. Ancak, özellikle ergenlik çağındaki çocukları olan aileler bu konuda dikkatli olmalıdır. Dismorfofobi erişkinlerde erişkinlerden 6 kat daha fazla görülür.
